NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
64 - (1768) وحدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة
ومحمد بن
المثنى وابن
بشار
(وألفاظهم
متقاربة) (قال
أبو بكر: حدثنا
غندر عن شعبة.
قال الآخران:
حدثنا محمد بن
جعفر. حدثنا
شعبة) عن سعد
بن إبراهيم.
قال: سمعت أبا
أمامة بن سهل
بن حنيف قال:
سمعت أبا سعيد
الخدري قال:
نزل
أهل قريظة على
حكم سعد بن
معاذ. فأرسل
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم إلى سعد.
فأتاه على حمار.
فلما دنا
قريبا من
المسجد، قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم للأنصار
(قوموا إلى
سيدكم) (أو
خيركم). ثم قال
(إن هؤلاء
نزلوا على
حكمك) قال:
تقتل مقاتلتهم.
وتسبي ذريتهم.
قال: فقال
النبي صلى
الله عليه
وسلم (قضيت
بحكم الله)
وربما قال
(قضيت بحكم الملك)
ولم يذكر ابن
المثنى: وربما
قال (قضيت بحكم
الملك).
{64}
Bize Ebû Bekir b. Ebî
Şeybe ile Muhammed b. El-Müsennâ ve ibni Beşşâr rivayet ettiler. Lâfızları
birbirine yakındır. Ebû Bekir: Bize Gunder, Şu'be'den rivayet etti, dedi.
Ötekilerse: Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be, Sa'd b.
ibrahim'den naklen rivayet etti, dediler. Sa'd şöyle demiş: Ben Ebû Ünıâme b.
Sehl b. Huneyfi şöyle derken işittim: Ben Ebû Saîd-i Hudrî'yi şunu söylerken
işittim:
Kureyzalılar
(kalelerinden) Sa'd b. Muâz'ın hakemliğine indiler. Bunun üzerine Resûlullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Sa'd'a haber gönderdi. O da bir nıerkeb üzerinde
yanlarına geldi. Mescide yaklaşınca Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
Ensâr'a :
«Ulunuza (yahut en
hayırlınıza} ayağa kalkın!» buyurdu. Sonra: «Gerçekten bunlar senin hükmüne
razı oldular!» dedi. Sa'd: — Harbe yarayanlarını öldürür; karı kızanlarını da
esir edersin! dedi. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Allah'ın hükmü ile
hükmettin!» ve galiba «Melik'in hükmü île hükmettin I» buyurdular,
ibnü'l-Müsennâ:
«Ve galiba Melik'in
hükmü iie hükmettin buyurdu.» cümlesini zikretmedi.
(1768) - وحدثنا
زهير بن حرب.
حدثنا
عبدالرحمن بن
مهدي عن شعبة،
بهذا الإسناد.
وقال في
حديثه: فقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم (لقد
حكمت فيهم
بحكم الله).
وقال مرة: (لقد
حكمت بحكم
الملك).
{…}
Bize Züheyr b. Harb da
rivayet etti. (Dediki): Bize Abdurrahman b. Mehdi, Şu'be'den bu isnâdla rivayet
etti. Ve hadîsinde şöyle dedi: «Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) :
«Gerçekten onlar
hakkında Allah'ın hükmü ile hüküm verdin!» Buyurdu. Bir defa da:
«Gerçekten Melik'in
hükmü ile hükmettin!» buyurdular.
İzah:
Bu hadisi Buhâri «Kitâbü'l-Cihâd»,
«Kitâbü'l-isti'zân» ve «Kitâbü'I-Megâzî.'de; Ebû Dâvûd «Kitabü'l-Edeb»'de;
Nesâî «Menâkıb», «Siyer»ve «Fedâil» bahislerinde muhtelif râvilerden tahrîc
etmişlerdir.
Sa'd b. Muâz
(Radiyallahu anh) Evs kabîlesindendir. Evs kabilesi Benî Kureyza'nın müttefiki
idi. Meşhur rivayete göre Evsliler Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den Benî
Kureyza'nın affını istemişler; o da: «Benî Kureyza hakkında sizden bir adamın
hakemliğine razı olmaz mısınız?» diye sormuştu. Yahudiler Sa'd b. Muâz'ın hakemliğini
kabul ettiklerini söylemişler; bunun üzerine Resul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) Hz. Sa'd'a haber gönderdi.
Hz. Sa'd Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına Ensâr'dan bazı akrabası ile birlikte
gelmiş; ve yahudiler tarafından karşılanarak kendisine: «Yakınlarına iyilik
et!» denilmişti. O da kendilerine şu cevabı verdi:
«Gerçekten Sa'd için
Allah uğrunda hiç bir kimsenin levmine aldırış etmeyeceği zaman gelmiştir!»
Bundan sonra da hükmünü verdi.
Kaadî İyâd bu hadîsteki
mescid kelimesinin râvi tarafından yapılmış bir tashif olmasını muhtemel
görmektedir. Bu rivayet Buhâri’de de «mescide yaklaşınca» şeklindedir. Kaadî
şöyle diyor: «Eğer bundan Mescid-i Nebevi'yi kasdetti ise ben bunu vehim
sayarım. Çünkü Sa'd Mescid-i Nebev! 'den gelmişti. Nitekim ikinci rivayette
tasrîh edildiği vecihle Hz. Sa'd orada bulunuyordu. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) Sa'd'a haber gönderdiği zaman Benî Kureyza'nın yanında idi. Sa'd'a,
gelmesi için oradan haber göndermişti. Eğer râvi Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)*in Benî Kureyza'da kaldığı müddetçe içinde namaz kılmak için bir mescid
sınırladığını söylemek istedi ise vehim yoktur. Sahih olan rivayet, Müslim'den
başkalarının rivayetidir ki, onda: Sa'd Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e
yaklaşınca... denilmiştir...»
Yine Kaadî İyâd'in
beyanına göre hadîste geçen «Melik» tâbiri «Sahîh-i Müslim»in bazı nüshalarında
«melek» şeklinde; «Sahîh-i Buhâri»nin bazı nüshalarında ise hem «melik» hem de
«melek» olarak harekelenmiştir. Kaadî: «Eğer melek rivayeti doğru ise ondan
murâd Cibril (Aleyhisselâm)'dır.» diyorsa da Îbni'l-Cevzl bunu iki vecihle
reddetmiştir:
1- Gökten yahudiler
hakkında meleğin bir şey indirdiği naklolunmamıştır. Bir şey indirmiş olsaydı.
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona tâbi olur: Sad'ın içtihadını terk
ederdi.
2- Sahihin bazı
lâfızlarında: «Onlar hakkında Allah'ın hükmü ile hükmettin!» buyurulmuştur.
Mâmâfîh îbni Tîn her iki okunuşa göre de mânânın bir olduğunu söylemiştir.